İnsanoğlu tarih boyunca hep nefsi ve ihtiraslarına yenik düşmüş, yaratıcısının ona dünya üzerinde huzur içinde nasıl yaşayacağını yol göstermek için indirdiği kitapları kendi çıkarları için değiştirmiştir.
Hepimizin bildiği gibi dört kutsal kitaptan sadece İncil, Tevrat ve Zebur değişime uğramıştır. Bunlardan sonra inen Kur’an aslı gibi korunmuş ve değiştirilmemiştir. Bizzat Allah, Kur’an’ın değiştirilmesine izin vermeyeceğini kendisi kitabında aşağıdaki sürelerde bize bildirmiştir;
Ve Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirebilecek biri yoktur. O, en iyi işitendir, en iyi bilendir.
En’âm Enam 115
Hiç kuşkusuz Biz, o Öğüt’ü/Kur’ân’ı Biz indirdik, Biz. Ve kesinlikle Biz, onun için koruyucularız.
Hicr 9
Şüphesiz Öğüt/Kur’ân kendilerine geldiğinde onu bilerek reddeden kimseler… Ve şüphesiz o Öğüt/Kitap, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapan, övülen, övgüye lâyık bulunan tarafından indirilmedir. Önünden ve ardından/hiçbir tarafından kendisine bâtılın gelmediği çok şerefli bir kitaptır.
Fussilet 41-42
Allah’ın vaadettiği gibi Kur’an metin olarak aslına sadık bir şekilde günümüze kadar gelmiştir.
Peki, diğer kitapları değiştiren, Hz.Musa’dan 40 gün ayrı kaldığında tekrar puta tapmaya başlayan insanoğlu; Kur’an’a gelince 1400 yıl boyunca sizce boş durmuş mudur?
Bu sitede bu sorunun cevabını birlikte arayacak ve bulacağız. Allah’ın değiştirilmesine izin vermediği Kur’an anlaşılmasın diye insanoğlunun şimdiye kadar neler yaptığını sizlere sunmaya çalışacağım;
Kur’an değiştirilemeyeceğini bize bildiren rabbimiz bizi aynı zamanda aşağıdaki şekilde de uyarmıştır;
Ve kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler: “Üstün gelmeniz için bu Kur’an’ı dinlemeyin, onun içinde anlamsız şeyler yapın/anlaşılmasını her türlü yolla engelleyin” dediler.
Fussilet 26